İyi Bir Siyer Nasıl Olmalı?
Ülkemiz özelinde tematik ve akademik siyer çalışmalarını hariç tutacak olursak, Hz. Peygamber’in bütün hayatını konu alan kitap çalışmalarında her yıl 10-15 civarında bir sayıdan bahsetmemiz mümkündür. Bunların tekrar basım olmadığı orijinal telifler olduğu, çocuklar için yazılanlar, ders kitapları veya çevirilerin bu sayıya dâhil olmadığını eklemeliyiz. Açıkçası her yıl bu kadar çok sayıda Siyer yazılmasında ekonomik getirisi veya bazı yazarların bireysel beklenti olarak dile getirdikleri “şefaate mazhar olma” arzusu dışında ne tür bir amaca mebni olarak telif edildikleri ise ciddi bir sorun!
Her dönemin ve her yazarın Hz. Peygamber’i “yeniden okuma” hakkının mahfuz olduğunu teslim etmek durumundayız. Bundan elli yıl önce Hz. Peygamber’in hayatını yazan biriyle bugün yazan arasında yaklaşım, değerlendirme, yorum, önem verilecek konular gibi birçok hususta farklılıkların ortaya çıkması son derece doğaldır.
Dahası sadece zaman ve şahıs endeksli olmayıp din, mezhep, yaklaşım ve maalesef kaydıyla pek örneklerini göremesek de cinsiyet temelli siyerlerin telifi alana “nadiren” de olsa katkı sunması muhtemeldir. Hangimiz bir kadın gözüyle Hz. Peygamber’in hayatının ele alınış tarzını, değerlendirmelerini okumak istemeyiz ki!
O halde sorumuz neden çok siyerin olduğu değil, iyi bir siyerin nasıl olması gerektiğidir. Burada uzun uzun tartışacak veya örneklendirecek değilim haliyle. O yüzden kısa ve “tembellerin yolunu” tercih edip maddeleştirelim:
- Muhatabını doğru belirlemesi ve muhatabına göre yazılmış olması gerekir.
- Yöntemin doğru belirlenmesi ve bütüncül bir şekilde uygulanmış olması gerekir.
- Tekrarlar üzerine kurulu olmaması gerekir, yüzlerce “fotokopi kitap”tan bir tane daha yazacaksanız yazmayın.
- Amacı, gerekçesi ne olursa olsun mutlaka sahih bilgilerden kurulu olması gerekir.
- Siyerin siyasete, ideolojiye, tarikate, cemaate, şeyhe kurban edilmemiş olması gerekir.
- Şayet muhatap halk ise anlaşılır, sade, akıcı bir dil tercih edilmiş olması gerekir.
- Aceleye getirilmemiş olması gerekir. Yayınevi istedi veya talep var veya ders dönemine yetişsin diye yazılmamış olması gerekir.
- Alandan birileri tarafından yazılmış olması gerekir.
- Güncel olmalıdır. Yorumlar, değerlendirmeler, tespitler bugüne hitap etmelidir.
- Vaaz ve irşad üzerine kurulu bir anlatım yerine çıkarımları okuyucusuna bırakan “yeni din dili” kullanılmış olması gerekir.
- Yayımlanmadan önce okutulmuş, tartışılmış, “onaylanmış” olması gerekir.
- Kaynak yelpazesi geniş bir çerçeveye sahip olmalıdır. Sadece siyer veya sadece hadis kitaplarıyla yazılan siyerlerin hep bir eksik tarafı kalacaktır.
- Peygamber’in, vahiy alan bir Peygamber olduğu ve Allah’ın gözetimi, koruması ve denetimi altında olduğu unutulmamalıdır. Basit bir tarih kahramanın hikâyesi algısı vermemelidir.
- Peygamber’in beşer olduğu ve insanî duygu, düşünce ve davranışlara sahip olduğu unutulmamalıdır. Hz. Peygamber, yeryüzünde dolaşan bir meleğin hayat hikayesi gibi anlatılmamalıdır.
Bütün bu maddelerin bir araya geldiği siyerler var mı? Olmaz mı? Tabi ki var! Veya en azından birçok maddesini kapsayan kitaplar…