Bir Durum Tespiti
Müslüman toplumların zihin ve eylem kodunu belirleyen üç kategoriden bahsetmek mümkündür:
Dondurulmuş/sabitlenmiş geçmiş anlayışı
Dondurulmuş/sabitlenmiş şimdi anlayışı
Dondurulmuş/sabitlenmiş gelecek anlayışı
İnsanın dününü, bugününü ve yarınını tümüyle etkisi altına alan bu doktrinler ile a) Asr-ı saadet düşüncesi çerçevesinde, o dönemdeki İslamî değer yaşantılarının tüm insanlık için örnek düzeyde oluşuna; yani ahlakın en ideal halinin, bilginin en üst düzeyinin, toplumsallığın en gerçekçi halinin, yaşamın en iyi formunun geçmişte en iyi haliyle gerçekleşmiş olduğuna vurgu yapılmaktadır. b) Kader düşüncesi çerçevesinde; insan ömrü, tüm yapıp-etmelerin ilahî belirlenmişliği ile çevrelenmekte ve böylece şimdinin en iyi haliyle yaşandığına vurgu yapılmaktadır. c) Mehdî/mesîh düşüncesi çerçevesinde ise insanlara doğru yolu gösterecek, onları bulundukları tüm olumsuz hallerden kurtaracak, insanları ilmî, itikadî, ahlakî, içtimaî ve benzeri birçok açıdan yetkinliğe eriştirecek olan kurtarıcının geleceği en iyi haliyle gerçekleştireceğine vurgu yapılmaktadır. Ümitlerini/ideallerini dünya yaşamında bir kurtarıcıya/geleceğe transfer eden anlayışın, ahiret tasavvuru da benzer bir şemaya sahiptir: şefaat. Bu anlayışa sahip insan, ahirette ancak kendisine şefaat edildiğinde iyi bir yaşam süreceğine inanmaktadır.
Her üç kategorinin arkasında bir insan/tarih gerçekliği yatmaktadır: Asr-ı saadet, ideal bir yaşama öykünmenin; mehdî/mesîh/şefaat, yaşanılan zulmün engellenememesinin; kader, hayatta karşılaşılan zorluklara karşı teselli bulmanın izdüşümüdür. Hepsi insana dairdir. Fakat insanî olan bu durumların, dinî forma dökülmesi ve zihnî/amelî bir baskı unsuruna dönüştürülmesi, insan varlığını ve potansiyellerini değersizleştiren bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Bu bakımdan söz konusu üç anlayışın, insanın her dönemine acziyet psikolojisi yerleştirdiği söylenebilir. Zira ne Asr-ı saadete erişilebilecektir, ne mehdî/mesîh/şefaat olmadan olumlu bir sonuç elde edilebilecektir ne de hâlihazırda yaşanılan durumun dışına çıkılabilecektir. İnsanın bu pasifize halden kurtulmasının yolu ise Allah’ın ona bahşettiği ve işlevselleşmesi için akıl/vahiy/peygamber ile desteklediği kendi potansiyelinin farkına varmasıdır.
23/11/2022