Ellerinin Hamuruyla…

Epey bir zaman önce “ölseniz de kurtulsak” diye bir yazı yazmış; ülkemizdeki belirli kesimlerin sabah akşam yatıp kalkıp kadınları ve onlarla ilgili meseleleri konuşmalarına katlanamayıp “ironiyi fazla kaçırmış olarak” ölseniz de biz erkekler de artık yeni sorunlarımızla ilgilensek demiştim. Okumadan yorum yapan bir hanımefendi “biz niye ölelim sen öl” diye bir güzel cevabımı da vermişti…

Börek tarifi verir gibi nasıl dövülmelerine dair güzellemeler sunan, yetinmeyip âdeta kadına kum torbası muamelesi çekip “stres için dövülür” diyebilecek kadar haddi aşan bir zihin dünyasında varoluş mücadelesi vermek… Tövbe hâşâ ne varoluşu! Bildiğiniz düpedüz var olmak mücadelesi!

Hah işte bu kadınlardan kırk tanesi bir araya gelip kendi tarihlerini yazmışlar! Öyle böyle değil inciğini cıncığını kendi bakış açılarından ele alıp “Buyurun abiler, ablalar” demişler!

Beş ciltlik Müslüman Kadının Tarihi…

Neler yazmışlar?

Tarihte Müslüman Kadın…

Coğrafyada Müslüman Kadın…

Düşüncede Müslüman Kadın…

İlimde Müslüman Kadın…

Siyasette Müslüman Kadın…

Ülkemizin farklı üniversitelerinden farklı disiplinlerden 40 bilim insanı! Düzeltelim 40 bilim kadını! “Ellerinin hamuruyla” tarih yazmışlar. Yalnız çok güzel yazmışlar… 

Ülkemiz tarih yazıcılığına sadece yeni bir soluk kazandırmadıklarını aynı zamanda yeni bir dönemin de kapısını araladıklarını düşünüyorum. Kadın elinin değdiği Tarih ve Tarih’e dair meselelere yeni bakışlar ayrı bir kazanım olacaktır.

Açıkçası “İslam tarih yazıcılığına kadın elinin değmesinden” son derece memnun olduğumu, umutlandığımı itiraf etmeliyim. Bu elin Siyer’e, Hadis’e ve en önemlisi Fıkıh’a değmesini de beklediğimi belirtmeliyim…

Neresinden bakarsanız bakın büyük hem de çok büyük bir iş!

Efendim bu tür kitaplar zaten vardı!

Yoktu kardeşim. Hiç boşuna vardı ayakları çekmeyin! Batı’da yapılmış bir çalışma var onda da kadın tarihi ele alınmış. Yoksa sadece Müslüman kadının tarihinin bu şekilde kapsamlı olarak ele alındığı bir çalışma yoktu. Bu açıdan baktığımızda ülkemiz adına ayrıca gurur verici olduğunu da belirtmem gerekiyor. Keşke başvurmadığım kurum kuruluş kalmayan çeviri projesi kabul edilseydi de bu çalışmayı dünyaya da arz edebilseydik…

Proje editörünü, bu projede yer alan bütün kadın akademisyenleri ülkem ve ilim dünyasına adına yürekten kutluyorum.

Bir parantez de Ensar Yayınlarına açmamız gerekecek sanırım. Çok güzel bir baskı ve çok ama çok uygun bir fiyatla okuyuculara arz etmişler. Onlara da kocaman bir teşekkür…