Siyer Çalışmalarında Hıristiyanlıktaki Kavramların Kullanım Sorunu – I
Siyer araştırmalarında, diğer dinlerle ilgili terminolojinin bilinmesi ve doğru kullanımı Siyer’in sağlıklı anlaşılmasını ve yorumlanmasını sağlayacak olan önemli bir husustur. Ancak bazı siyer çalışmalarında, Hıristiyanlıkla ilgili kavramların karıştırıldığı, bambaşka anlamlar verildiği görülmektedir.
Hıristiyan Tanrı inancı için hayati önem taşıyan kavramlarının karıştırılması ya da hatalı tanımlanması ciddi yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermektedir. Zira Hıristiyanlıkta Tanrı inancı konusu, tartışmaların ve ayrılıkların temel sebebidir. Hristiyanlık tarihinde Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un birbirlerine karşı konumu ve Hz. İsa’nın dünya hayatındaki durumu gibi hususlar uzun süre tartışılmıştır. Bu tartışmaların beraberinde dönemin Hıristiyanları, görüşlerini tanımlayacak kavramlar üretmişler, savundukları görüşleri bu kavramlar üzerinden tanımlamışlardır. Dolaysıyla bu kavramların doğru bilinmesi, Hz. Muhammed döneminde hangi Hıristiyanlarla diğer bir ifadeyle nasıl bir tanrı anlayışına sahip gruplarla muhatap olunduğunun tespiti açısından önemlidir. Bu hususta Hıristiyanlığın tanrı anlayışı ve Hz. İsa’ya bakış açıları bağlamında günümüz siyer araştırmalarının bazılarında yanlış tanımlanan monoteist, monofizit ve diofizit kavramlarına açıklık getirilmesi faydalı olacaktır.
Bazı siyer çalışmalarında monofizit ve monoteist kavramlarının aynı anlama geldiği ve kısmen tek tanrı inancı olduğu belirtilmektedir. Monoteizm, mutlak tek bir tanrıya inanmaktır. İslam terminolojisinde bu kavram “tevhid” ile tanımlanır. Monoteizmde tek tanrının mutlak otoritesi vardır ve ondan başka tanrıların varlığı reddedilir. Dolayısıyla monoteizm diğer bir ifadeyle tevhid, kısmen tek tanrı inancı değil, mutlak tek tanrı inancı anlamına gelmektedir.
Hıristiyanlığın Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesinden oluşan girift tanrı anlayışı teslis ile ifade edilmektedir. Teslis, her ne kadar üç şahıstan oluşsa da üç ayrı tanrıya inanmak anlamına gelmemektedir. Zira Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olan her bir şahıs, tek bir tanrı özünü taşımaktadır. Diğer bir ifadeyle üç şahıs da aynı özü (tanrılık cevherini) taşır, üçlü birlik olarak tanımlanır. Teslis inancı 325 İznik Konsili’nde kabul dilmiş, 381 İstanbul Konsili ile kesinleştirilmiştir. Bu süreçte monoteist inancı savunan Aryüsçüler aforoz edilmiştir.
Monoteizmden farklı olarak monofizit kavramı ise Hz. İsa’nın tabiatı ile ilgili bir durumdur. Diğer bir ifadeyle Baba ve Kutsal Ruh’tan ziyade, Hz. İsa’nın şahsı hakkında açıklık getirilecek bir inançtır. Monofizit görüşe göre, Hz. İsa’da sadece ilahi tabiat vardır, beşer tabiatına sahip değildir. Dolaysıyla monofizitlik, tek tabiatçılık olarak da tanımlanır. Monofizit inancı savunan gruplar da kendi içerisinde ayrılmışlardır. Ancak ortak kabul İsa’da beşer tabiattan ziyade tanrı tabiatının olduğudur.
Aynı anlama geldiği zannedilerek “Monofizit ya da monoteist” şeklinde kullanılan bu iki kavramın ne derece farklı olduğu açıkça görülmektedir. Monoteizm tek tanrı inancıyken monofizitlik teslisin üç unsurundan sadece Oğul (İsa) ile ilgili bir durumdur. Monofizitlik tek tanrı inancı olmadığından bu görüşü savunan bir grup aynı zamanda teslise de inanır.
Ana akım tarafından hem monoteist hem de monofizit görüşü savunan gruplar aforoz edilmiş, imparatorluğun baskıları ile çevre bölgelere ve Arap Yarımadasına yerleşmişlerdir. Yemen, Necran gibi yerlerde de çok sayıda monofizit inanca sahip grupların olduğu günümüze ulaşan rivayetlerden anlaşılmaktadır.
Monofizit görüşün karşısında ana akımın savunduğu diofizit görüş yer almaktadır. Bu konuya gelecek yazıda açıklık getirilecektir.
30/06/2018