Siyer Gönüllülerine Kayıtsız Kalmamak
26-27 Nisan tarihlerinde KSÜ İlahiyat fakültesinin ev sahipliği yaptığı İslam ve Model İnsan Sempozyumu, örneğine az rastlanır bir şekilde öğrencilerin yoğun ilgisine sahne oldu. Salonların büyüklüğüne rağmen pek çok oturumda yer bulunamadı. Kuşkusuz bu durum KSÜ İlahiyat Fakültesi olarak bizim için sevindirici, inşallah buradan alınan mesajla yeni toplantılar düzenlenecektir.
Siyer Araştırmalarının pek çok projesinde bize destek olan Siyer akademisyenlerinin sempozyum vesilesiyle fakültemizde bulunmaları ise bizim için ayrıca önemliydi. Öğrencilerimizin kendilerine gösterdikleri ilgi ve alaka doğrusu heyecan vericiydi. Onların, her bir akademisyenle yakından tanışma fırsatı bulmalarının yanı sıra sempozyumun son akşamı fakültemiz konferans salonunda düzenlediğimiz ve yaklaşık iki buçuk saat süren bir programla daha samimi ve sıcak bir ortamda Siyer ve kariyere dair söyleşi gerçekleştirildi. Başta Siyer Okumalarına devam edenler olmak üzere tüm öğrencilerimizin Siyer’le alakalı her etkinliğe ve Siyer akademisyenlerine yönelik ilgi ve merakları devam eden veya planlama sürecindeki projelerimiz konusunda bizim için önemli bir dayanak noktası. Onlardan aldığımız ilham ve güçle mevcut projeleri daha da geliştirmek, planlama aşamasındakileri ise daha öne almak niyetindeyiz. Siyer Araştırmaları Öğrenci Topluluğunun kuruluş çalışmaları hâlihazırda devam ediyor. Siyer Araştırmaları Merkezi’nin açılmasına yönelik adımlarımız ise daha da hızlanacak. Araştırma projeleri, ihtisas destekleme programları, telif ve İngilizce/Arapçaya çeviri çalışmaları, çalıştaylar, tez toplantıları, Merkez aracılığıyla düzenleyeceğimiz akademik faaliyetlerden sadece bazı başlıklar. Tüm bu çalışmaların nihaî hedefi, Hz. Peygamber’i tanımak ve tanıtmak. Kur’ân ve sünnetin işaret ettiği Peygamber algısına sahip bireyleri yetiştirmek yolunda üzerimize düşeni ifâ edebilmek.
Siyer’e yönelik ilginin mutlaka bu ilmin erbâbı olan İlahiyat kökenli akademisyenlerce karşılanması bize göre bir zorunluluk. Zira bu ilim dalına olan teveccüh sadece öğrenciler değil daha da geniş çapta, halkımızda da görülüyor. Bu durumun çeşitli çıkar gruplarının iştahını kabarttığını söylemek ise bir kehânet değil canlı bir müşahede. Kendi maddi çıkarları doğrultusunda Hz. Peygamber’in hayatını istismar etmek, farklı bir şey söylemek ve bu yolla dikkat çekmek için Siyer’i bir vasıta olarak kullanmak, hepimizi bunlarla mücadelede sorumluluk sahibi yapıyor. Siyer Araştırmaları Topluluğu olarak tüm çabamız, Siyer’in profesyonel kalemlerle halka ulaştırılması ve bu kalemlerin yetiştirilmesi için gereken imkânları hazırlamak.
Öğrencilerimizin verdiği destek içerikli mesajın yetkililerce de alınması bu çalışmaların önünü açacaktır. Bu arada gerek akademi gerekse STK çalışmalarında başta İstanbul olmak üzere birkaç büyükşehirde olmak, çalışmaların gerçekleşmesi ve kalitesi açısından kimileri tarafından âdeta bir zorunluluk olarak görülmekte. Oysa sadece şimdiye kadar gerçekleşen projelerimiz dahi Anadolu’da olmanın sanılanın aksine bir dezavantaj olmadığı, istek, gayret ve destekle tüm olumsuzlukların bertaraf edilebileceğini gözler önüne seriyor.
29/04/2018
