Veriler Bize Ne Söylüyor? Dindar Bir Toplumda Evlenme, Boşanma ve Mutluluk

12.03.2021
A+
A-
Veriler Bize Ne Söylüyor? Dindar Bir Toplumda Evlenme, Boşanma ve Mutluluk

2014 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının TÜİK’e hazırlatmış olduğu rapora göre Türkiye nüfusu itibariyle dindar veya muhafazakâr bir ülkedir. Ulusal çapta yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte dindarlık, tespit edilebildiği kadarıyla son yıllarda %3-4 civarlarında bir düşüş göstermiştir. Dindarlığın azalması, yaşam şekillerinin değişmesi yani dindar bir yaşamdan daha seküler (dünyevi) bir yaşama yönelme olarak yorumlanabilir. Ayrıca dindarlık oranlarındaki düşüş, son yıllarda toplumun inançsız kesiminin görünürlüğünün artmasına da bağlanabilir. Elimizde henüz ateizm ve deizme yönelimle ilgili somut veriler yok. Bu veriler ışığında dindar olan bir toplumun evlilik, boşanma ve mutluluk düzeylerine de bakabiliriz. TÜİK’in 2021’de yayınlamış olduğu evlilik, boşanma ve mutluluk (hayat memnuniyeti) raporları oldukça dikkat çekicidir. Zira ülkemizde bireyler evlilik müessesesini, medeni hukuk ve İslam hukukuna bağlı olarak değerlendirmektedir.

Verilere göre pandemi döneminde evlenme ve boşanma oranlarında azalma olduğu görülüyor. Evlenme oranları geçen yıla göre %10, boşanma oranları ise %14 azalmıştır. Evlenme oranlarının düşmesinde sosyal kısıtlamaların etkisi olması muhtemeldir. Çünkü kısıtlama döneminde insanlar, geleneklere uygun olarak yapamadıklarından dolayı düğün ve nikâh gibi merasimleri erteliyorlar. Ayrıca bekârlar, tanışma ve sosyalleşme konusunda sıkıntılar yaşadıklarından evlilik sayısında azalma olması olasıdır. Fakat boşanma oranlarının düşüş göstermesi bazı soruları akla getirmektedir: Salgın döneminde karı-kocanın evde daha fazla zaman geçirmesi boşanma oranlarını düşürmüş olabilir mi? Ya da insanların mahkemelere gidememesi mi boşanmaları engellemiştir? Ayrıca “pandemi döneminde karı-koca evde çok kalınca boşanma oranları yükseldi” iddiası önyargıdan mı ibaretti?

Türkiye’de neredeyse tüm illerde boşanma oranları, önceki yıla göre düşmüş görünüyor. Fakat 2001-2020 arasındaki evlenme boşanma oranlarına baktığımızda, boşanmaların arttığını ifade edebiliriz. 2001 yılında kaba evlenme hızı ile kaba boşanma hızı oranı yaklaşık olarak sekizde bir iken 2020’ye geldiğimizde kaba evlenme hızı ile kaba boşanma hızı oranı takribi olarak beşte birlere yükselmiştir. Bu oransal farklılaşmanın düşünülmesi gerekmektedir. 2020 yılında Türkiye’de erkekler ortalama 28 yaşında, kadınlar ise 25 yaşında evlenmektedir. Evlenme yaş ortalaması da her geçen yıl artmaktadır. Bu durum Batı toplumlarına benzerlik göstermeye başlamıştır. Yabancılarla evlenme konusunda dini hassasiyetlerin ağır bastığını söyleyebiliriz. Çünkü yabancı damat sayısı, yabancı gelin sayısından altı kat daha fazladır.

Medeni duruma göre hayat memnuniyetine bakıldığında evlilerin, bekâr veya boşanmışlardan daha mutlu olduğunu söyleyebiliriz. Evli erkeklerin %46’sı mutluyum derken, bekâr erkeklerin %36 mutluyum demiştir. Yine evli kadınların %57’si mutlu olduğunu belirtirken, bekâr kadınların %46’sı mutlu olduğu ifade etmiştir. Bu durum, salgının insanların mutluluğunu etkilediğini ortaya koymaktadır. Burada mutluluğun, evliliğe veya bekârlığa dayalı mutluluk olmadığını, genel yaşam memnuniyeti olduğunu özellikle vurgulamak gerekiyor. Bariz olan başka bir veri ise evli kadınların diğer grupların hepsinden daha mutlu olduğudur. Geçen yıla göre hem evlilerin hem de bekârların (kadın-erkek) mutluluk oranlarında düşüş gözlemlenmiştir. Bu doğrultuda, yüksek çoğunluğu Müslüman olan bir toplumun yaşamında değişiklikler yaşandığını göstermektedir. Ayrıca Covid-19 salgınının, gerek evlenme-boşanma gerekse yaşam memnuniyeti konusunda insanların hayatını derinden etkilediği de ortaya çıkmaktadır.

12/03/2021

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.